Sabah meditasyonu sonrasında kendime nasılsın canım diye sorduğumda kendimi avoidance’ın kollarından yasımın kollarına bıraktım.
İçimdeki dua şuydu
Bırakma beni Hızır
Bırakma beni Yunus
Bırakma beni Hünkar
Bırakma beni hafız dedem
Bırakma beni babacım
Nereye gidiyor benim hayatım?
Kinayeli sormuyorum bunu
Tüm korkulu sınavlardan, hayatın getirdiği küllerden tekrar doğuşlardan sonra, nedir aradığım özgünlüğüm.
Nerede benim sesim, hayatımın bu noktasında nasıl birleşiyor tüm işaretler, nerede zihnime dolan imgeler? Hayat bana ne hazırlamakta?
Cinuçen Tanrıkorur’un Türk Müzik Kimliği kitabına başlıyorum. Kitabın başında şu yazıyor,
Her insan gibi benim de bir annem ve babam var; nur içinde yatsınlar.
Ama ben onların olduğu kadar, bu toprakların meyvesi-rüzgarı-tozuyum. 1998’de Küçükçamlıca’da yazmış.
2023 yılında, tam seçim sonrası bir günlük tatil için içinde şükran hisseden Ayşegül, ne diyor?
Ben onların olduğu kadar, Anadolu topraklarının meyvesi-rüzgarı-tozuyum. Anadolu topraklarının olduğu kadar bu dünyanın, bu dünyanın olduğu kadar bu alemin, bu zamanın ve tüm zamanların meyvesi-rüzgarı-tozuyum.
Oaxaca’da otobüste kulağıma fısıldanan dua aklıma geliyor,
El sol te ilumine
El agua nunca te falte
La tierra te de todo lo que necesites
El viento te lleva a tu destino
…
Ve benim yazmak isteyen halime, benimle meşk yapar gibi karşıma çıkan usta, kalbini göstererek kalbine yaz demişti.
Ne yazılmak istiyor kalbime?
Kimim ben?
Kim doğmak istiyor benden bu ömrü hayatımda?
İlk kez soruşum değil bu soruları kendime
Unutmamalısın kuzum
Seni seçen rehberin Anka kuşu ile tekrar ve tekrar ölür ve tekrar ve tekrar dirilirsin sen
O yüzden imgeleri, ilhamları, hayalleri sabırla beklemelisin
Onların sana gelmesi için sabırla çalışmalı
Aklın, hayalin ve iradenin özgürlüğünde özgünlüğüne yürümelisin
Ve kendini bulduğun o anlarda sarıl kendine
Sarıl ki bilesin o hissi
Kendinden uzaklaştığın her an seni sana çeken mıknatısın olsun o anlar senin
Ey Hızır de bana
Nedir benim hizmetim
Ey Hünkar bir güvercin beyazlığında görün bana
Fısılda bilgeliklerini içime
Ey hafız dedem
Gazel ol dökül dilimden
Ey Taci baba, vicdandan hukuka devşirilen bu dünya düzeninde hukuk elimizden alınırsa ne yapmalı söyle bana
Ey Fatma bacım bırakma beni
Ey Kadıncık anam bırakma beni
Ey Meryem bırakma beni
Bırakmayın ki güvenli hissedebileyim
Bırakmayın ki uçabilecek özgürlüğü bulabileyim
Bırakmayın ki Ayşegül’ü bu aleme sunabileyim
Usulca fısıldayın bana özgürlüğümü ve özgünlüğümü
Haydi imgeler gelin bekliyorum
Haydi ilham gel bekliyorum,
Açılsın kapılar