Haydi İlham Gel Bekliyorum

Sharing is caring!

Sabah meditasyonu sonrasında kendime nasılsın canım diye sorduğumda kendimi avoidance’ın kollarından yasımın kollarına bıraktım.

İçimdeki dua şuydu

Bırakma beni Hızır

Bırakma beni Yunus

Bırakma beni Hünkar

Bırakma beni hafız dedem

Bırakma beni babacım

Nereye gidiyor benim hayatım?

Kinayeli sormuyorum bunu

Tüm korkulu sınavlardan, hayatın getirdiği küllerden tekrar doğuşlardan sonra, nedir aradığım özgünlüğüm.

Nerede benim sesim, hayatımın bu noktasında nasıl birleşiyor tüm işaretler, nerede zihnime dolan imgeler? Hayat bana ne hazırlamakta?

Cinuçen Tanrıkorur’un Türk Müzik Kimliği kitabına başlıyorum. Kitabın başında şu yazıyor,

Her insan gibi benim de bir annem ve babam var; nur içinde yatsınlar.

Ama ben onların olduğu kadar, bu toprakların meyvesi-rüzgarı-tozuyum. 1998’de Küçükçamlıca’da yazmış. 

2023 yılında, tam seçim sonrası bir günlük tatil için içinde şükran hisseden Ayşegül, ne diyor?

Ben onların olduğu kadar, Anadolu topraklarının meyvesi-rüzgarı-tozuyum. Anadolu topraklarının olduğu kadar bu dünyanın, bu dünyanın olduğu kadar bu alemin, bu zamanın ve tüm zamanların meyvesi-rüzgarı-tozuyum. 

Oaxaca’da otobüste kulağıma fısıldanan dua aklıma geliyor,

El sol te ilumine

El agua nunca te falte

La tierra te de todo lo que necesites

El viento te lleva a tu destino

Ve benim yazmak isteyen halime, benimle meşk yapar gibi karşıma çıkan usta, kalbini göstererek kalbine yaz demişti. 

Ne yazılmak istiyor kalbime? 

Kimim ben?

Kim doğmak istiyor benden bu ömrü hayatımda? 

İlk kez soruşum değil bu soruları kendime

Unutmamalısın kuzum

Seni seçen rehberin Anka kuşu ile tekrar ve tekrar ölür ve tekrar ve tekrar dirilirsin sen

O yüzden imgeleri, ilhamları, hayalleri sabırla beklemelisin

Onların sana gelmesi için sabırla çalışmalı

Aklın, hayalin ve iradenin özgürlüğünde özgünlüğüne yürümelisin

Ve kendini bulduğun o anlarda sarıl kendine

Sarıl ki bilesin o hissi

Kendinden uzaklaştığın her an seni sana çeken mıknatısın olsun o anlar senin

Ey Hızır de bana

Nedir benim hizmetim

Ey Hünkar bir güvercin beyazlığında görün bana

Fısılda bilgeliklerini içime

Ey hafız dedem

Gazel ol dökül dilimden

Ey Taci baba, vicdandan hukuka devşirilen bu dünya düzeninde hukuk elimizden alınırsa ne yapmalı söyle bana

Ey Fatma bacım bırakma beni

Ey Kadıncık anam bırakma beni

Ey Meryem bırakma beni

Bırakmayın ki güvenli hissedebileyim

Bırakmayın ki uçabilecek özgürlüğü bulabileyim

Bırakmayın ki Ayşegül’ü bu aleme sunabileyim

Usulca fısıldayın bana özgürlüğümü ve özgünlüğümü

Haydi imgeler gelin bekliyorum

Haydi ilham gel bekliyorum, 

Açılsın kapılar