12. Hafta: Gel Hayat Gel

Sharing is caring!

Bir enstrüman ne demektir? Nasıl bir ilişki kurulur bir enstrümanla? Enstrüman çağrılınca gelir mi, aranınca bulunur mu, gelip seni bulur mu?

Bir enstrüman güven çanağında doğan bir ilişki belki de. Tüm sırları birlikte paylaşacağınız sırdaş. Takılacağınız bir arkadaş. Size içinizdeki sessizlikten akan çağlayanlara varmanızda yol gösterecek bir anahtar.

Bir zaman önce öyle bir sabah içime doğan bir şarkının ud’uma hoş geldin seramonisine dönüşeceğini ben de bilmiyordum.

Bizimki bir Bremen Mızıkacıları hikayesi. İlk önce bendirimi aradım ben. Canım hocam, niyeti koydun ya o gelir elbet derdi. Geldi de, geldiğini bildirerek.

Sonra hayatımda ilk kez bir bendir ile ilişki kurdum. Can dostum ilişkisi. Artık Aşkın Yolculuğu’nu paylaşıyorduk birliktelikle.

Sonra Oruç Hocanın ilk öğrencilerinden olan Jordi Delclos’tan müzik eğitimi alma niyeti düştü gönlüme büyük bir heyecanla. Müzik enstrümanı al dedi. Seç, ud, rebab veya neyden birini.

Şaşırdım çünkü bendiri aldığım kişi senin enstrümanın ud veya kanun, günün birinde ya kavuşacaksın ya da delireceksin, demedi deme demişti de şaşırmıştım.

Yıllar önce izlediğim bir diziden tek bir görüntü benim müzik ile ilişkimde gitmek istediğim yerin halini bana gösteren. Sundurmanın altında akşam yemeğinden sonra oturan tüm aileye annenin ud’u ile meşk yapması. Bu hal benim peşinden koştuğum- müziğin armanosiyle şifalanmak, hemen her gece, sevdiklerimle.

Yine de bilmezmişim ud sesini bu kadar sevdiğimi. Dinlerken farkındalığım hiç oralı olmamış. Ud’da bir şey var, beni kendine çeken.

Aradım ud’umu buldum. Hem de ailemin kadınlarından bir hediye olarak. Geldi, baş köşeye kuruldu. Tanıştırdım bendirle. Hemhal ettik.

Hemen her gün elime aldım biraz da korktum. Daha önce bağlama ve org çalmaya çalışmıştım ancak başarılı olamamıştım. Ya yine yapamazsam diye.

Sonra ararken bana işaret olan birine ud’umu bulduğumu söyledim. Ondan gelen dua şuydu; meşklerde aşk’la öğrenmek nasip olsun.

Duanın güzelliği karşısında coştum. Başka bir öğrenme yolundan bahsediyordu. Meşklerde aşkla öğrenmek. Sonra dilimdeki şarkıyı ud’umun ilk teli ile çaldım. Bir baktım çaldığım şarkı onaymış. Bu olmak’ta olan ise, uduma hoş geldin seramonisiymiş.

Bu hafta ud’uma söylediğim sözleri paylaşıyorum sizlerle. Şifa niyetiyle.

Şarkının ses kaydına buradan ulaşabilirsiniz.

Gel hayat gel, dans edelim seninle

Bıraktım beni bana

Bıraktım beni sana

Bıraktım beni O’na

Gel dans edelim seninle

Gel hayat gel, meşk edelim seninle

Ben giderim bana

Ben giderim sana

Ben giderim O’na

Gel meşk edelim seninle

Gel hayat gel, Aşk edelim seninle

Ben yokum ki gayrı

Sen yoksun ki gayrı

Yok artık ayrı gayrı

Gel Aşk edelim seninle

Leave a comment