16. Hafta: Ala Gözlü Nazlı Pirim

Sharing is caring!

Sevgi ile bağlanmak kalbin yapabildiği ve ancak kalpten gelen bir şey. İnsan bir şeye sevgi ile bağlandı mı, farklı bir gerçeklik oluyor. Bu gerçekliği farklı kılan ne ola.

Sevgi olunca genişlik oluyor darlık yerine. Huzur oluyo endişe yerine. Rahatlık oluyo sıkıntı yerine. Sevgi olunca teslimiyet oluyor, güven oluyor. Peki nasıl oluyor sevmek, sevmeyi mümkün kılan ne ola ki?

Darlık olunca, endişe olunda, sıkıntı olunca sevgi yerine korku olduğunu anlıyorum. Tüm zıtlıklar bana yokluğunu hatırlatıyor onun. Fark ettim de kalbimdeki sevgiye ulaşabilmek için büyülü bir iksir var kullandığım; ses, sessizlik ve hareket. Bu üçünü boş verince ve önceliklendirmeyince, sanki onlar olmasa da olur gibi davranınca bir bakmışım sevgi yerini korkuya bırakmış ya da korku perdelemiş sevgiyi.

Ala gözlü nazlı pirim bana hep sevgi bağını hatırlatır. Sevgi bağı ile bağlanılan pire gidilen yolda dile gelmiş bir ezgi olduğunu hayal ederim hep. Çok sık da dilime dolanır, içimi sevgiyle doldurur.

Yolumuz sevgi, dilimiz sevgi, gözümüz sevgi, kulağımız sevgi olsun a dostlar.

Bir gün bir anda içime geldiği gibi;

Sevgi kazanlarımız kaynasın gari. Dumanlar tütsün ocaklarımızdan. Sevgiden gayrısı geçmesin kapılarımızdan. Yoktur ben, sen ve o’su. Hepimiz bir. Ya hu!

Ses kaydını bağlantıdan dinleyebilirsiniz.

Ala gözlü nazlı pirim
Gönül senin pervendedir
Ben severim sen kaçarsın
İman senin nerendedir

Sultanım Ali lokmanım Ali
Mihmanım Ali yetiş ya Ali

Derviş alim der övdüğüm
Aşkın hayalin kurduğum
Suç benim değil sevdiğim
Sana meyil verendedir

Sultanım Ali lokmanım Ali
Rehberim Ali yetiş ya Ali

Söz : Derviş Ali, Müzik : Ahmet Yurt (Hozatlı Ahmet Dede)

Leave a comment