2-3 ayda bir benzer bir his yokluyor beni. Hafıza kaybı gibi. Sahi, neden buradaydık? Olayımız neydi diye sorasım geliyor yakınımdakilere.
Normalde içten yanmalı bir motorumdur. Yani hayata tutku ile bağlıyımdır ve yapmak istediğim şeyleri yapmak için kendimi motive gücüm baya bir fazladır. Yukarıda bahsettiğim his genelde benim için garip bir his o nedenle.
O his geldiğinde duruyorum şaşkınlıkla ve soruya vücudumun ve duygularımın verdiği tepkileri izliyorum. Garip.
Sahi neden geldik buraya? Olayımız ne?
Burada olma sebebimin kendimi bilmek olduğunu düşünürüm çokça. Her seferinde biraz daha bilmek. Kendimi bilmemi sağlayan en büyük araç da ses benim için.
Sesim bana beni anlatıyor. Sahi neden buradaydık hissi geldiğinde, şaşkınlıkla etrafa bakarken, hatırlamama sebep oluyor.
Bu haftaki ilahi de akıp giden hayat nehrinde, her şeyin geçiciliğinden ve yolculuğa devam etmenin zorluğundan bahsediyor.
Sahi sen neden buradasın? Bulduğun anlamı bazen sen de unutuyor musun? Ne sana hatırlatıyor tekrar?
Ses kaydını buradan dinleyebilirsiniz.
Güzel aşık cevrimizi
Çekemezsin demedim mi
Bu bir riza lokmasıdır
Yiyemezsin demedim mi
Yemeyenler kalır naçar
Gözlerinden kanlar saçar
Bu bir demdir gelir geçer
Duyamazsın demedim mi
Girelim Ali sırrına
Çıkalım meydan yerine
Can-u başı Hak yoluna
Koyamazsın demedim mi
Demedim mi? Demedim mi?
Gönül sana söylemedim mi? Ah
Bu bir demdir gelir geçer
Duyamazsın demedim mi?
Dervişler harabat olur
Hak katında hürmet bulur
Muhabbet baldan tatlıdır
Doyamazsın demedim mi
Dervişlik ulu dernektir
Görene büyük örnektir
Yensiz yakasız gömlektir
Geyemezsin demedim mi
Pir Sultan Ali Şah’ımız
Hakk’a ulaşır rahımız
On İki İmam katarımız
Uyamazsın demedim mi
Demedim mi? Demedim mi?
Gönül sana söylemedim mi? Ah
Muhabbet baldan tatlıdır
Doyamazsın demedim mi
Aşık Daimi